20 Ekim 2011 Perşembe

Venedik'te Bin Gün


...Evet, o gnocchi krema ve minik Gorgonzola peyniri parçalarıyla fırında kızartılarak en azından bir kez daha yenildi. Bozulmasından iyidir. Belki bunlar çok saf düşünceler ama bu evcimenlik bana uyuyor. Kendim hakkında bildiğim en eski şey, ilk şey bu. Yalnızlık dışında...

...Deniz tuzunun insanın burnunu titreten, baş döndürücü kokusunu içime çektiğim...

...onaylamadığını belirtircesine dilini şaklattı. "Yalnız olmamalısın" dedi. "Yalnız değilim ki, sadece evli değilim hepsi bu" dedim. "Fakat yalnız seyahat etmemelisin" diye ısrar etti. "On beş yaşımdan beri yalnız seyahat ederim ben." Bir kez daha cık-cık etti ve gitmek için arkamı döndüğümde, "In fondo, sei trieste. Hüznün içine işlemiş" dedi. Bende hissettiği şeyin hüzün olmadığını açıklayabilecek bir dil bilmiyordum. Onun fark ettiği şey benim ayrıksı oluşumdu...

...Herkes ağlıyor, üzerimize makarna ve pirinç atıyor. Bir zamanlar yabancı olan kocamsa sigara bulabilmek için gri kadife yeleğinin ceplerini yokluyor. Belki de dünya şu anda sona ermeli diye düşünüyorum...

...Bu düğün, bu güneş ışığı, mavi suyun üstünden bu geçişimiz, binalardan aşağıya bakan bu yaşlı ve tatlı yüzler, bu pembe huzur hepimiz için. Bu yalnız olan herkes için. Bugünün parçalarını sıcak ekmek parçaları gibi dağıtmayı nasıl isterdim...

...Onları izlerken her zaman istediğim şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Bir yerlere ait olmak, önemli olmak, değerli görülmek ve değer vermek isterdim. Hayatın bu denli romantik, bu kadar basit ve güvenli olmasını isterdim...

...tenimin bir parçası olmuş kadar eskimiş hüzün maskemi...

...Her hafta üç, bazen de dört gün ototyolda ilerliyor, dağ yollarını çıkıyor ve arabamızın yalpalayarak geri dönerken üzüm bağları, zeytinlikler ve bir sonraki şehir, bir sonraki tepe, bir sonraki Ortaçağ kasabasına doğru uzanan tütün tarlaları, ağıllar ve ayçiçekleri görüyoruz. Botticelli, Leonarda da Vinci ve Piero della Francesca'nın Toskana tepelerinden, üzerinde nokta nokta siyah serviler olan pembe kumlu bayırlardan, Siena'nın henüz sürülmüş kızıl topraklarından, tozlu ışıktan ve dut, incir, zeytin ve asmalardan oluşan o suluboya manzaranın arasından geçiyoruz...

... doğdukları yer dışında hiçbir yerde yaşamamış insanlarla yemek yiyor, bir şeyler içiyoruz. Bir ev bulamıyoruz fakat bir kestane korusunda, mastudonlardan bu yana şırıl şırıl akan bir suyun işlettiği ahşap çarktan güç alan bir değirmen buluyoruz. Hala hasadı bağlarda meşale ışığı eşliğinde yedikleri yemeklerle kutlayan üzüm yetiştiricilerini ve neredeyse olgunlaşmış yeşil-mor-siyah meyveleri elleriyle toplayıp, küçük bir motorla döndürülen eski taşların arasında ezen zeytin üreticilerini görüyoruz. Çıkan yağ çimen gibi yeşil ve üzerinde minik minik köpükler var. Kokusu közlenmiş kestaneye benziyor. Yağ, ateşte kızartılmış sıcak ekmeklerin üzerine dökülüp deniz suyu da eklenince tadı bu muazzam dünyadaki tek güzel yemek gibi geliyor insana...

...Gel, insancıl çocuk!
Bu sulara, yabana,
Bir peri ile elele gel.
Çünkü dünya tahmin ettiğinden daha çok hüzünle dolu... YEATS


...Veni etiam, geri dön. Kimileri Venedik'in ismini bu Latince davetten aldığını söyler...

17 Eylül 2011 Cumartesi

Türkiye'de yaşayan tüm kadınlar için ne mi isterim :)


Estetik, kibarlık ve zevkten yoksun Türk erkekleri yüzünden pek hoş bir hayatımız yok. O yüzden bu dileğim aşağıdaki gibi bir adam isteyen herkes için. İzleyelim de içimiz açılsın, hayal dünyamız genişlesin biraz. E erkekler izlerse de biraz vizyon sahibi olurlar hiç fena olmaz di mi :)


Videoyu izlemek isterseniz Hawaii'de Piknik

4 Ağustos 2011 Perşembe

Be my runaway loveee oOoo...


Have you ever been to Paris in March?
Done the Eiffel tower and the arch?
These days you can get there by train,
Come on, let’s run away!
We can hire some red bicycles
Ride the path along the canals,
Take a trip on a boat down the Seine,
Champagne, and I’ll let you pay!



Bu şarkıya bayılıyorum hem vokal hem müzik hem de sözler bir harika :)

Tabi azıcık eksik yazılmış Roma ve İstanbulsuz olur mu hiç???

Have you ever been to İstanbul in September?
Salacakta oturup Aya Sofya'nın üstünden güneşin batışını izleyebiliriz...

Şimdilik bu kadar, devamı gelicek :)

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Zeus Altarı'nda güneşi roze şarapla batırmak...




Bu manzaraya bayılıyorum , dünya üzerinde insanı bu kadar soluksuz bırakacak güzellik az bulunur...


Henüz gidemedim ancak ilk fırsat bulduğumda ya sevgilim ya da en yakın dostlarımla roze şarap eşliğinde manzaranın tadına varmayı çook istiyorum.

28 Temmuz 2011 Perşembe

İstanbullu beyaz yakalar lütfen üremesin!!!


Uzun zamandır rahatsız olurmuşum bana batarmış ta diliminin ucuna bugün geldi, kafama bugün dank etti... Bu İstanbullu beyaz yaka insanı nasıl uyuz bir tiptir, nasıl gıcıktır, nasıl bencildir anlat anlat bitmez bu konu ama ben bugün sadece yavrularıyla olan ilişkilerine gıcığım...

Allahım herkesin çocuğu var hatta bir tane değil 3 er 5 şer var ancak kimse sizin gibi bir tane doğurup 2 yaşına gelmesine rağmen ne doğru dürüst konuşan ne de doğru dürüst yürüyebilen cılız ötesi veletleriyle hava atmıyor. Halbuki en organik kumaştan tulum aldınız, en doğru şeylerle beslediniz, hamileyken 105 kitap okuyup doktorun tüm dediklerini yaptınız ama taşradaki veletler 2 yaşında kumsalda futbol oynuyor n'aber???

Edirne keşke hiç görmeseydim seni...


Hüzünlü akan Meriç keşke girmeseydin hayatıma. Keşke hiç görmeseydim hiç bilmeseydim seni. Neler verdin bana? Durgun akan suyun, güzel köprülerin , Süleymaniye, badem ezmesi yeter mi bunlar... Çikolatalı lokumun, köfteci Osman'ın, korkunç soğuğun, salçalı tostun değer mi sandın benden aldıklarına...


Abimi benden aldın, uzaklara götürdün. Yetinmedin hayatımdan tamamen çıkardın. Belki bir gün aldığın gibi hissettirmeden geri getirirsin Edirne...

25 Haziran 2011 Cumartesi

İçim sevinçle dolsun istiyorum tıpkı ...


Tıpkı sabah saat 6 da su içmek için uyandığımda balkona çıkıp henüz doğmakta olan günü, kumsalda spor yapan 3-5 kişiyi, pırıl pırıl ve dümdüz olan denizi.İşte tam da bu manzarayı hafızama kazıyıp , içime çekip , yatağıma döndüğüm o çok değerli anlardaki gibi...

Tıpkı yağmurdan sonra esen hafif bir meltemin toprak kokusunu yüzüme vurduğunda aniden hissettiğim gibi...

Tıpkı sabah erkenden uyandığımda Pazartesi sandığım günün aslında Pazar olduğunu farkettiğim zamanlardaki gibi...

Tıpkı gün boyu yemek yemeğe fırsat bulamamış ve serviste saatlerce tıkışıp kaldıktan sonra eve vardığımda mis gibi kokan yemekler ve hazır bir sofra bulduğum zamanlardaki gibi...


Ama en çok ve en çokta karnesini almış bir çocuğun yazlığa gitmek için yapılan hazırlıklarda en sevdiği eşyalarını bagaja sıkıştırmaya çalıştığı anlardaki gibi...

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails

Etiketler

Alex O'Loughlin (2) yağmur (2) Abdülaziz (1) Alice Gold (1) Alicja Bachleda (1) Ally Mcbeal (1) Angelina Jolie (1) Avusturya (1) Ayyıldız (1) Beyonce (1) Blake Lively (1) Bled (1) Charlotte Casiraghi (1) Cusco (1) Edirne (1) Edith Piaf (1) Eric Bana (1) Eugeine (1) Gossip Girl (1) Gürgen Öz (1) HallStatt (1) Hawaii (1) I Love You (1) Julie And Julia (1) Kenya (1) Laikipia (1) Laura Esquivel (1) Lladro (1) Loisaba (1) Lucy Lui (1) Marlen da Blasi (1) Melancholia (1) New York (1) Norveç (1) Ondine (1) Oyster Farmer (1) Peru (1) Phuket (1) Romantik Komedi (1) Runaway Love (1) Saklı Lezzetler (1) Sedef Avcı (1) Selma Ergeç (1) Sigur Ros (1) Slovenya (1) Teya (1) Tuba Büyüküstün (1) Valencia (1) Venedik (1) Zeus Altarı (1) Zeynep İnal (1) alessandro royal crash (1) alix avien (1) andersen (1) asi (1) aşk (1) balina (1) balkon (1) beyaz yaka (1) biblo (1) bluz (1) böcek (1) chanel (1) cheesecake (1) christkindlmarkt (1) christmas market (1) closh (1) como (1) dantel (1) deniz (1) dondurma (1) etek (1) fesleğen (1) film (1) flormar (1) gecelik (1) göl (1) gün batımı (1) hang on little tomato (1) hatay (1) havuz (1) huzur (1) iran kedileri (1) kahve (1) kibritçi kız (1) krep (1) kulübe (1) köşk (1) kız (1) kış (1) kış bahçesi (1) lyric (1) manzara (1) masal (1) miyazaki (1) mutluluk (1) nane (1) noel (1) oje (1) pastane (1) pesto (1) pink martini (1) porselen (1) puzzle (1) reyhan (1) reyhanlı (1) romantizm (1) roze şarap (1) ruhların kaçışı (1) sabah (1) sabahlık (1) sarı saç (1) scarlett johansson (1) sevinç (1) siyah oje (1) spirit away (1) strawberry shortcake (1) sultan (1) sütlü kahve (1) tablo (1) tatil (1) taylor momsen (1) temizlik (1) toprak (1) toprak renkleri (1) totoro (1) wiola kowal (1) yılbaşı (1) çatlayan oje (1) çay (1) çikolata (1) çikolatalı fondü (1) çilek kız (1) çiçek (1) İzlanda (1) şemsiye (1)