Tıpkı sabah saat 6 da su içmek için uyandığımda balkona çıkıp henüz doğmakta olan günü, kumsalda spor yapan 3-5 kişiyi, pırıl pırıl ve dümdüz olan denizi.İşte tam da bu manzarayı hafızama kazıyıp , içime çekip , yatağıma döndüğüm o çok değerli anlardaki gibi...
Tıpkı yağmurdan sonra esen hafif bir meltemin toprak kokusunu yüzüme vurduğunda aniden hissettiğim gibi...
Tıpkı sabah erkenden uyandığımda Pazartesi sandığım günün aslında Pazar olduğunu farkettiğim zamanlardaki gibi...
Tıpkı gün boyu yemek yemeğe fırsat bulamamış ve serviste saatlerce tıkışıp kaldıktan sonra eve vardığımda mis gibi kokan yemekler ve hazır bir sofra bulduğum zamanlardaki gibi...

Ama en çok ve en çokta karnesini almış bir çocuğun yazlığa gitmek için yapılan hazırlıklarda en sevdiği eşyalarını bagaja sıkıştırmaya çalıştığı anlardaki gibi...